Redirection Link
   
  BÜYÜKCANLI KÖYÜ RESMİ SİTESİ
  ilçemiz tomarza
 

Karamanoğulları'nın Osmanlı Devletine karşı Akkoyunlu Uzun Hasan ile ittifak etmesi üzerine, Fatih Sultan Mehmet, Vezir Gedik Paşa'yı Karaman seferine gönderdi. Kayseri,bu sefer sonunda 1467 yılında Osmanlı topraklarına katıldı. Gedik Ahmet Paşa, Develi ve Tomarza yöresini fethettiği halde buradaki Varsaklar ve diğer aşiretlere mağlup olan Rum Mehmet Paşa'ya da yardımcı olarak yenilgiden kurtarmıştır.

Bu dönemde Avşar ve Varsak aşiretlerinin Kayseri Sipahiliğine sık sık saldırdığı ve saldırıdan birinde Kayseri Komutanı İskender Bey'i esir ettikleri bilinmektedir.

1498 yılında Şah İsmail'in civarından geçerek, Dulkadiroğulları topraklarına girmesiyle yöredeki aşiretler arasında kısmen de olsa Şiilik yayılmaya başlamıştır. 1510 yılında çıkan Şahkulu ayaklanmasının Kayseri, Develi, Tomarza ve Pınarbaşı yöresinde de olumsuz etkilediği, can ve mal güvenliğinin kalmadığı bu döneme ait eserlerde ifade edilmektedir.

Tomarza, bu dönemde de aynı isimle anılmış ve Voyvodalık olarak yönetilmiştir. Tomarza adına Kayseri'den ayrı olarak "Jenning" adlı batılı bir yazarın "16. yy.da Erciyes Dağı" adlı eserinde rastlanmaktadır. Bu eserde Tomarza'dan bir köy olarak bahsedilir. 1514 Çaldıran Zaferi ile, Şah İsmail tehlikesi bertaraf edilmiş ve sefer dönüşü Dulkadiroğulları tamamen Osmanlı hakimiyetine alınmıştır. Bundan sonra Kayseri yöresi bir Osmanlı Sancağı olarak "Liva-i Kayseriye" adıyla Karaman Eyaletine bağlanmıştır. 1856 yılında ise idari bağlılıkta bir değişiklik yapılarak Bozok Eyaletine bağlanmıştır.

Tomarza karyesi (köyü)'nin Tımar kayıtları ve vergi defteri, 1500 yılında Dulkadiroğulları ile beraber düzenlenmiştir. Bu sayımda Tomarza'da 117 gayrımüslüm ile 65 Müslüman ailesinin mevcut olduğu ve köy sakinlerinin başlıca geçim kaynaklarının tahıl ziraatı, hayvancılık ve arıcılık olduğu belirtilmektedir.

Osmanlı Devleti'nin II. Mahmut dönemine rastlayan ve 1831 yılında yapılan ilk resmi nüfus sayımında Tomarza ve köylerinin hane sayısı ile nüfusu şöyledir:
Kayıtlardan anlaşılacağına göre nüfusun büyük kısmı ziraat, hayvancılık, amelelik ve küçük el sanatları ile iştigal etmekteydi. 1838 yılında Develi Müteselliliğinden gelip Malatya'ya geçmek isteyen ve Osmanlı ordusunda asker öğretmen olan Alman Yüzbaşı Helmut Von Motke, hatıralarında Tomarza'nın köy ve yaylarında Avşar ve Göçer aşiretinin, Tomarza merkezinde ise Ermenilerle birlikte çok sayıda Müslüman Türkün yaşadığından bahsetmektedir. Motke ayrıca, merkezde yıkılmış bir Bizans kilisesi ile yeni yapılan bir Ermeni kilisesinden bahsetmektedir ve bugün ilçe merkezinde bulunan ve kısmen yıkılmış olan kilise olması olması muhtemeldir. Bu dönemde bir Ermeni piskoposunun görev yaptığı ve vergi toplama işinin bu piskoposa verildiği, ayrıca Türk görevlinin da gözcülük yaptığı Motke'nin hatıralarında ifade edilmektedir. Tomarza'da yaşayan Ermenilerin daha çok el sanatları ile, özellikle marangozluk, duvarcılık, ayakkabıcılık ve demircilikle uğraştığı; bağcılık ve şarapçılık konusunda da oldukça ileri düzeyde bulundukları bilinmektedir.
raltinbas - March 20 2008 15:19:17
İlçe Merkezinde doğu yönünde kalıntıları bulunan manastırın, kiliseden üç kat büyük olduğu,bünyesinde rahip ve rahibe yetiştiren "Grogeryen Ermeni Okulu"nun bulunduğu, her yıl 12 Ağustos'ta düzenlenen "Oğlak Gıran" törenlerine Orta Anadolu ve Kiliya Ermenilerinin katıldığı ve dışarıdan gelen misafirlerin "Paşa Odası"nda ağırlandığı rivayet edilmektedir. Manastırın gelirlerinin ise tarım arazileri, dükkanlar ve sürülerden temin edildiği tahmin edilmektedir. 19 yy.'da Tomarza'da cereyan eden bir başka önemli olay ise Tomarza-Pınarbaşı-Sarız-Tufanbeylicivarında göçebe olarak yaşayan Avşar Türkmenleri'nin 1856 yılında çıkarılan kanunla mecburi iskana tabi tutulmalarıydı. Yörede bozulan asayişi düzeltme amacına yönelik bu uygulama, Avşarı pek memnun etmemiş ve alışageldikleri göçebe hayatını terk etmemek için uzun süre direnmişler, üzerlerine gönderilen "Fırka-i İshaliye" birlikleri ile mücadele etmişlerdir. Osmanlı Devleti'nin bu uygulamasına adeta meydan okuyarak "Ferman Padişahın, dağlar bizimdir" diyen ünlü Avşar ozanı Dadaloğulu'nun şiirlerde adı geçen ve eski adı Taf olan Tomarza'ya bağlı Dadaloğlu Belediyesi civarında yaşadığı tahmin edilmektedir. 20 yy. başlarında tüm Osmanlı ülkesinde yaşayan Ermeniler Rus, İngiliz ve Fransız kışkırtmalarına aldanarak bağımsızlık için örgütlenmeye başlamışlardı. Bu gelişmelere paralel olarak, Tomarza'da yaşayan Ermeniler de buradaki Müslüman Türk halkını taciz edici faaliyetlere girmişlerdi. Bu dönemde Tomarza, Ermenilerin lideri konumundaki Ohannes Çorbacıyan ve oğlu Fasığ Çorbaçıyan önderliğinde "Dinçakyan Taşnakzakan" örgütünün kurulduğu görülmektedir. Örgütün amacı, bomba ve silah yapmak, cuma namazında camilere saldırı düzenleyerek toplu katliamlarda Türkleri başka yörelere kaçırmak ve Kilikya Ermenileri ile birleşerek bağımsızlık kazanmak olarak belirlenmiştir. Birinci Dünya Savaşı sırasında oluşan otorite boşluğu, Ermenileri iyice şımartmış,bu yüzden tedhiş eylemlerini arttırmışlardı. Bu sırada örgütün bir şubesinin de Develi'ye açılması için faaliyetler yürütülmüştür.

1915 yılında çıkartılan "Tehcir Kanunu" ile Tomarza'da yaşayan yaklaşık 90 kişilik bir grup da Suriye'ye gönderilmiş ve ilçede asayiş kısmen sağlanmıştır. (11 Temmuz 1915)

Osmanlı Devleti'nin, Birinci Dünya Savaşında mağlup olması üzerine Fransızlarla işbirliği yapan Kilikya Ermenilerinin işgal ve saldırıları, Develi'ye 20 km. kadar yaklaşmış ve Bakırdağını işgal ederek, kendilerine Zamantı Irmağını sınır olarak tespit etmişlerdi. Bu durum, Kayseri, Develi ve Tomarza Ermenilerini harekete geçirmiş ve "Ermeni Fedakaran Cemiyeti" kurarak çeşitli saldırılara geçmişlerdir. Ermenilerin bu faaliyetleri karşısında, Müslüman Türkler de boş durmamış ve Develi'de "Klikyalılar Milli Cemiyeti" ile "İttihat-ı Zabitan Teavün Cemiyeti"ni kurmuşlardır. Develi ve Tomarza yöresinde Ermenilerle girişilen mücadelede, Develi Belediye Reisi Kamberli Osman Bey'in köylerden topladığı kuvvetler, Ermeni çetelerini yenerek dağıtmayı başarmıştır. Bu mücadelede yer alan güçlere, Tomarza da önemli destek sağlanmıştır. Tomarza'da bulunan Nizamiye Bölüğü ve Milli müfrezeler, Kemal Bey komutasında Saimbeyli bölgesinde mücadele etmişlerdir.

Fransızların geri çekilmesi ile yörede Ermeniler de ilçeyi terk ederek, çoğunluğu İstanbul olmak üzere çeşitli yerlerde göç etmişlerdir. 1921'de asker dönüşü Tomarza'ya gelen Ermeni gençleri,İstanbul Samatya'ya çağırılmış ve oradaki yakınlarının yanına yerleşmişlerdir. Bu olaydan sonra Tomarza ve yöresinde Ermeni nüfusu kalmamıştır.

Tomarza ve köylerine 19. yy. sonun ve 20.yy. başlarında ilçe dışından Türk nüfus akını devam etmiştir.Özellikle 1877-1878 Rus Harbi ve Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1916'da Kars, Ardahan, Erzurum, ve Ağrı illerinden çok sayıda Müslüman Türk ailesi yöreye gelerek yerleşmişlerdir.
raltinbas - March 20 2008 15:20:19
CUMHURİYET DÖNEMİ
 
 Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yıllarında Yunanistan ile imzalanan Nüfus Mübadelesi anlaşmaları ile Türkiye'ye Türk ailelerinin bir kısmı, Tomarza ve bazı köylerde iskan edilmiştir.
 
 Bundan sonra 1936,1940 ve 1950 yıllarında Bulgaristan'dan gelen çok sayıda Türk ailesi de Tomarza merkezine yerleştirilmiştir.
 
 Tomarza, 1864 yılında çıkarılan "Vilayet Kanunnamesi" ile Kayseri Sancağı'nın Develi kazasına bağlı bir nahiye statüsüne kavuşmuştur.
 
 İkinci Meşrutiyet Döneminde ise ilçede Belediye Teşkilatı kurulmuş ve ilk belediye reisleri Ermenilerden seçilmiştir. 1915 Ermeni göçünden sonra Ermeni nüfus yoğunluğu azalmış ve Trafşin Köyü'nden Emir Ağa ilk Müslüman Türk Belediye Reisi olarak göreve gelmiştir. Ancak bir süre sonra belediye teşkilatı kaldırılmış ve Tomarza nahiyesi olarak idare edilmiştir. 1948 yılında yapılan idari düzenlemeler ile belediye teşkilatı tekrar oluşturulmuş ve Beki Yüceler Belediye Reisliğine getirilmiştir. 1953 yılında çıkarılan bir kanunla Tomarza Develi'den ayrılarak, şu andaki sınırları ile ilçe haline getirilmiştir. Bugün bağlı 48 köy ile; Merkez, Özlüce(Dadaloğlu), Emiruşağı olmak üzere üç belediyeden oluşan 51 yerleşim yeri bulunmaktadır.

 
  Bugün 18 ziyaretçi <> kiriklerli burdaydı! Tüm Hakları Saklıdır.

Copyright © 2008 Büyükcanlı Köyü İLETİŞİM İÇİN (TIKLA) 0535 300 9586 BÜYÜK CANLİ KÖYÜ SİTESİ HABERLER
Tüm Hakları Saklıdır.

Copyright © 2008 Büyükcanlı Köyü İLETİŞİM İÇİN (TIKLA) 0535 300 9586
 
 
BÜYÜK CANLİ KÖYÜ SİTESİ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol